İnsan hayatının çocukluk, erişkinlik ve yaşlılık olmak üzere üç evresi bulunmaktadır. Dünya Sağlık Örgütü’nün kronolojik sınıflandırmasına göre 65-75 yaş arası erken yaşlılık evresi, 75-85 yaş arası orta yaşlılık evresi, 85 yaş ve ötesi ileri yaşlılık evresi olarak kabul edilmektedir.
İnsanlar yaşlandıkça kronik rahatsızlıkların meydana gelme olasılığı da artmaktadır. İlerleyen yaşla birlikte vücut sistemi ve işleyişi değiştiği gibi bu sisteme dahil olan işitme sistemi de değişmektedir. Odyoloji biliminde yaşa bağlı olarak gerçekleşen işitme kaybına presbiakuzi denmektedir. Genelde her iki kulağı etkiler ve sensörinöral işitme kaybı olarak karşımıza çıkar yani hem sensör hem de nöral bölgenin dejenerasyonu söz konusudur. Konuşmayı alma eşiği ile rahatsız olduğu ses seviyesi arasındaki fark bize dinamik aralığı verir ve sensörinöral işitme kaybı bulunan hastalarda dinamik aralık azalır. İşitme kaybı bulunan yaşlıların rehabilitasyonunda ilk uygulanan yöntem genel de işitme cihazı kullanımıdır.
Gürültülü ortam da yıllarca çalışmak, kullanılan ilaçların toksik etkileri, yaşa bağlı fizyolojinin değişmesi, iç tüy hücrelerinde harabiyet meydana gelmesi, yüksek sesle müzik dinlemek gibi faktörler zamanla işitme azlığı olarak karşımıza çıkmaktadır. İleri yaşlarda işitme duyusunda ki azalmadan kaynaklı hastalar konuşulanları duyup anlamadığından ve gürültülü ortamlarda konuşulanları anlamlandırmada problem yaşadıklarından yakınırlar. Konuşmayı ayırt etme skorları ise yaşla birlikte düşüş göstermektedir. Yaşlı bireylerin sosyal çevreden izole olmalarını engellemek ve hayata kazandırmak amacıyla işitme kaybı var ise erken teşhis edilip uygun görülürse cihazlandırılması yapılmalı rehabilitasyon süreci başlamalıdır. Bu süreçte bireyin yakın çevresine de çok iş düşmektedir.
Yaşa bağlı olarak gerçekleşen işitme kaybı bireylerin hayatını önemli ölçü de etkilemektedir. İşitme kaybı kişilerin bilişsel, ruhsal ve duygusal durumlarını önemli ölçüde etkilemektedir. Yaşlılığa bağlı olarak sosyal ve entelektüel yaşamda meydana gelen azalmaya bir de işitme kaybı eşlik ettiğinde hasta daha fazla etkileniyor. Tedavi edilmeyen işitme kayıpları bireyler de aşırı sinirlilik hali, içine kapanma, sürekli uyuma isteği, hafıza problemleri, anlayamama korkusu, odaklanmak da güçlük çekme şeklinde problemler ortaya çıkarabilir. İşitme kaybı derecesi arttıkça da iletişim kurmak da zorlanacaklardır. Araştırmalar işitme kaybı olan kişilerin normal bireylere göre iletişim kurmak da güçlük çektiği, sosyal aktivitelerinde azalma, değişen ruh hali, iş yerinde veya aile ortamında iletişim problemleri, kendini doğru ifade edememe ve daha yüksek düzey de kaygı problemleri yaşadıklarını göstermektedir.
- İşitme Cihazı Markaları 21 Ağustos 2024 Çarşamba
- Ani İşitme Kaybında Acil Müdahale ve Tedavi Seçenekleri 2 Haziran 2024 Pazar
- Çocuklarda İşitme Kaybı 2 Haziran 2024 Pazar
- Yaşlılarda İşitme Kaybı 2 Haziran 2024 Pazar
- İşitme Cihazı Memnuniyetinizi Etkileyecek Faktörler 8 Kasım 2022 Salı
- Neden İşitme Cihazı Kullanmalıyım? 11 Ekim 2022 Salı
- İşitme Kaybının Yaşlılık Dönemindeki Psikolojik ve Sosyal Etkileri 27 Ekim 2022 Perşembe
- İşitme Cihazı Alışma Süreçleri 7 Eylül 2022 Çarşamba
- İşitme Cihazı Kullanım Süreçleri 6 Nisan 2019 Cumartesi
- İşitme Cihazı Kullanmak İşitme Kaybını Düzeltir mi? 3 Ekim 2022 Pazartesi
- Neden Çift Taraflı İşitme Cihazı Kullanmalıyız? 13 Eylül 2020 Pazar
- COVID 19 Önlemleri 16 Mart 2019 Cumartesi
- İşitme Kaybı Derecenizi Keşfedin 4 Eylül 2020 Cuma
- İşitme Cihazları Çeşitleri 10 Eylül 2020 Perşembe
- Görünmeyen İşitme Cihazları 15 Eylül 2020 Salı